TAŞKIN VE KURAKLIKLA MÜCADELEYE 600 MİLYON DOLARLIK KAYNAK

23.09.2025 / Gösterim Sayısı : 2233 / Arşiv

Ülkemizin taşkın ve kuraklık gibi suya bağlı afetlerle mücadele kapasitesinin artırılmasına yönelik olarak Dünya Bankasından temin edilen 600 milyon dolarlık dış kaynak ile ‘Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi’ hayata geçirilecek.

İklim değişikliği sebebiyle suyun zamansal ve mekânsal dağılımında yaşanan belirsizlikler ve aşırılıklar; tüm dünyada suya bağlı afetlerin sıklığında, şiddetinde ve etkinlik alanında artışlara yol açıyor.

DSİ, ülkemizi bu ‘yeni normale’ hazırlayan çalışmalarını bir yandan milli bütçeden temin edilen kaynaklarla diğer taraftan da alternatif finansman modelleriyle sürdürüyor. ‘Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi’ de 600 milyon dolarlık Dünya Bankası finansmanı ile yürütülecek.

Geçmişte Dünya Bankası ile pek çok önemli projede başarılı iş birlikleri yürüten DSİ, başta Türkiye Sulama Modernizasyonu ve Su Verimliliği Projesi olmak üzere halen devam etmekte olan bazı önemli projeleri Dünya Bankası finansmanı ile gerçekleştiriyor. Bu başarılı iş birliklerine son olarak Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi eklendi.

Türkiye’de taşkın ve kuraklık risklerini azaltarak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı ülkemizin direncini artırmaya odaklanan projenin 2032 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor.

Proje Dört Bileşenden Oluşuyor

Proje, başta taşkın ve kuraklık yönetimi olmak üzere dört bileşenden oluşuyor. Projenin ‘Taşkın Yönetimi’ bileşeni; ülkemizde farklı illerde taşkın kontrol tesislerinin yapımını, taşkın kontrol tesisleri yapımında tabiat temelli çözümlerin uygulanmasını, taşkın erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesini ve akım gözlem istasyonlarının modernizasyonunu kapsıyor.

Projenin Kuraklık Yönetimi bileşeni ise Ceyhan Havzası’nda pilot kuraklık izleme ve tahmin çalışmasını, erken uyarı sistemleri, hassasiyet analizleri ve farkındalık faaliyetlerini içeriyor.

Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi kapsamında temin edilen 600 milyon dolarlık dış kaynak ile alakalı olarak kamuoyunun bilgilendirilmesi maksadıyla DSİ Genel Müdürlüğünün Ankara’daki merkez yerleşkesinde bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıya Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, DSİ Genel Müdür Mehmet Akif Balta, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Humberto Lopez, Tarım ve Orman Bakanlığı ile DSİ Genel Müdürlüğü personeli ve basın mensupları iştirak etti. Toplantı kapsamında ‘İklim Değişikliğine Dirençli Gelecek: Etkin Taşkın ve Kuraklık Yönetimi’ başlıklı bir panel de düzenlendi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Artık anormal meteorolojik koşullar bizim yeni normalimiz olmuş durumda”

Tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, küresel iklim değişikliğinin, sadece makalelerde ya da akademik çalışmalarda değil artık hayatımızın tam da ortasında olduğunu ifade etti. Son birkaç günde Doğu Karadeniz de etkili olan sağanak yağışın yol açtığı sel ve taşkın felaketi nedeniyle bölge halkına geçmiş olsun dileklerini ileten Bakan Yumaklı, iklim değişikliği sebebiyle iki ayda düşecek yağışların kısa bir zaman dilimi içerisinde düştüğünü ifade etti. Doğu Karadeniz’de meydana gelen taşkınlarla alakalı bilgiler paylaşan Bakan Yumaklı, “Rize’ye Eylül ayında ortalama toplam yağış miktarı metrekareye 265,1 mm’dir. Ancak, 24 saatlik toplam yağışlara baktığımızda; 20 Eylül 2025 tarihinde 129,4 mm ve 21 Eylül 2025 tarihinde 116,2 mm gerçekleşmiştir. Yani bir aylık sürede gerçekleşen toplam yağış, sadece 48 saatte gerçekleşmiştir” dedi.

Akdeniz Havzasında bulunan ülkemizde küresel iklim değişikliğine bağlı olarak anormal ve ekstrem hava olaylarına da şahit olunduğunu belirten Bakan Yumaklı, bu yıl yağışların mevsim normallerinin yüzde 26 ve geçen yılki yağışların ise yüzde 28 altında gerçekleştiğini, yağış grafiğinin son beş yılda dört kez ortalamanın altında seyrettiğini kaydetti. Artık anormal meteorolojik koşullar bizim yeni normalimiz olmuş durumda diyen Bakan Yumaklı, son 10 yılı değerlendirdiğimizde kuzey bölgelerimizde sel ve taşkınlar, orta kesimlerde kuraklık ve dolu, güney ve kıyı bölgelerimizde ise orman yangınlarına karşı büyük mücadele veriyorken, artık yeni risk algımızı yeni normallere göre önümüze koyup planlarımızı buna göre yapar hale geldik, ifadelerini kullandı.

Can ve mal kayıplarına neden olan taşkın ve kuraklık afetlerinin vizyoner politikalar ve geleceği öngören fikirlerle yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Bakan Yumaklı, önümüzdeki 25 yıllık süreci değerlendirdiğimizde uluslararası ve ulusal kuruluşların yayınladığı verilerde, Dünya ve ülkemiz nüfusunun yaklaşık %25 artacağının öngörüldüğünü söyledi.

Ulusal Su Kurulu ve Su Verimliliği Seferberliğinin taşkın ve kuraklık afetleriyle mücadeleye olan katkılarından bahseden Bakan Yumaklı, suya yönelik bütün yatırımların bu iki afete konsantre edildiğini aktardı.

Son 23 yılda su alanında yapılan yatırımlara değinen Bakan Yumaklı, su ve sulama alanında reel rakamlarla 3,4 trilyon lira kaynak aktararak 11 bine yakın eseri hizmete aldık dedi. Bu yatırımlarla ülkemizin su depolama kapasitesinin %38 artırıldığı bilgisini veren Bakan Yumaklı, 2025 yılı içerisinde 321 tesisi daha hizmete almış olacağız, dedi.

Suyumuzu verimli kullanmak için yapısal çalışmalarla su potansiyelimizi artırıyoruz diyen Bakan Yumaklı, su depolama kapasitemizi 183 milyar metreküpe çıkardık. Kapalı sulama şebekesi oranını %6'dan %38'e yükselttik. Ön ödemeli sayaçlarla su kullanımını teşvik ediyor, suyu hacim bazlı ücretlendiriyoruz. Yapay zekâ destekli sulama otomasyonu ile su dağıtımını akıllı sistemlerle yönetiyoruz. Atık suları arıtarak can suyuna dönüştürüyor, tarımsal üretimde kullanılmasının önünü açıyoruz. Sulama projelerimizin enerji ihtiyacını yerli ve temiz kaynaklarla karşılıyoruz. Bunun için yüzer GES ve karasal GES'ler tesis ediyoruz, ifadelerini kullandı.

DSİ tarafından kurulan Taşkın Erken Uyarı Sistemlerine (TEUS) değinen Bakan Yumaklı halkımızın taşkın ve sele karşı zamanında uyarılması konusunda önemli mesafe katedildiğini ifade etti. Halihazırda tesis edilen TEUS sayısının 533 olduğunu dile getiren Bakan Yumaklı, özellikle Doğu Karadeniz’de geçekleşen son taşkınlarda bu sistemin vatandaşlarımızın zamanında tahliyesi noktasında başarılı olduğunun altını çizdi.

‘Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Merkezinin (TATUM)’ 2017 yılında Su Yönetimi Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulduğunu hatırlatan Bakan Yumaklı “Ulusal Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sisteminin (TATUS)” geliştirilmesine yönelik çalışmalara başlandığını kaydetti.

Dünya Bankası ile birçok konu da çalışmalar gerçekleştiriyoruz diyen Bakan Yumaklı, özellikle ‘Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi’ ile birlikte önemli bir kaynağın temin edildiğini kaydederek 600 milyon dolarlık bir kaynakla ülkemizin dört bir tarafında taşkın kontrol tesisleri inşa edeceğiz, dedi.

DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, “Projelerin toplam yatırım bedeli yaklaşık 100 milyar TL”

Programda bir konuşma yapan DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün taşkın ve kuraklık hadiseleriyle mücadelesini, bütçe imkanlarıyla ve farklı finansman seçenekleriyle sürdürdüğünü ifade etti. Dünya Bankası ile yürütülen iş birliklerinin, DSİ projelerinin hayata geçirilmesi noktasında önemli bir finansman desteği sağladığını kaydeden Genel Müdür Balta, ülkemizin su kaynaklarını daha verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanmak amacıyla Dünya Bankası ile yürütülen iş birliği kapsamında; Türkiye Sulama Modernizasyonu, Türkiye Dayanıklı Peyzaj Entegrasyonu, Türkiye Su Döngüselliği ve Verimin Artırılması, Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi ile Türkiye İkinci Sulama Modernizasyonu ve Su Verimliliği projelerinin hayata geçirildiğini söyledi.

Genel Müdür Balta, yatırım bedeli yaklaşık 100 Milyar TL olan bu projeler kapsamında yaklaşık 1 Milyon 600 bin dekar alanda sulama modernizasyonunun gerçekleştirileceğini, 23 ilde taşkın kontrol çalışmaları yürütüleceğini söyleyerek, “Hem tarımsal üretim desteklenecek hem de ülkemizin su yönetimi kapasitesi güçlendirilecektir” dedi.