Ülkemizin taşkın ve kuraklık
gibi suya bağlı afetlerle mücadele kapasitesinin artırılmasına yönelik olarak
Dünya Bankasından temin edilen 600 milyon dolarlık dış kaynak ile ‘Türkiye
Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi’ hayata geçirilecek.
İklim değişikliği sebebiyle
suyun zamansal ve mekânsal dağılımında yaşanan belirsizlikler ve aşırılıklar; tüm
dünyada suya bağlı afetlerin sıklığında, şiddetinde ve etkinlik alanında
artışlara yol açıyor.
DSİ, ülkemizi bu ‘yeni
normale’ hazırlayan çalışmalarını bir yandan milli bütçeden temin edilen
kaynaklarla diğer taraftan da alternatif finansman modelleriyle sürdürüyor.
‘Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi’ de 600 milyon dolarlık Dünya
Bankası finansmanı ile yürütülecek.
Geçmişte Dünya Bankası ile
pek çok önemli projede başarılı iş birlikleri yürüten DSİ, başta Türkiye Sulama
Modernizasyonu ve Su Verimliliği Projesi olmak üzere halen devam etmekte olan
bazı önemli projeleri Dünya Bankası finansmanı ile gerçekleştiriyor. Bu
başarılı iş birliklerine son olarak Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi
eklendi.
Türkiye’de taşkın ve
kuraklık risklerini azaltarak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı
ülkemizin direncini artırmaya odaklanan projenin 2032 yılına kadar tamamlanması
hedefleniyor.
Proje Dört Bileşenden
Oluşuyor
Proje, başta taşkın ve
kuraklık yönetimi olmak üzere dört bileşenden oluşuyor. Projenin ‘Taşkın
Yönetimi’ bileşeni; ülkemizde farklı illerde taşkın kontrol tesislerinin
yapımını, taşkın kontrol tesisleri yapımında tabiat temelli çözümlerin
uygulanmasını, taşkın erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesini ve akım gözlem
istasyonlarının modernizasyonunu kapsıyor.
Projenin Kuraklık Yönetimi
bileşeni ise Ceyhan Havzası’nda pilot kuraklık izleme ve tahmin çalışmasını, erken
uyarı sistemleri, hassasiyet analizleri ve farkındalık faaliyetlerini içeriyor.
Türkiye Taşkın ve Kuraklık
Yönetimi Projesi kapsamında temin edilen 600 milyon dolarlık dış kaynak ile
alakalı olarak kamuoyunun bilgilendirilmesi maksadıyla DSİ Genel Müdürlüğünün
Ankara’daki merkez yerleşkesinde bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıya
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, DSİ Genel Müdür Mehmet Akif Balta, Dünya
Bankası Türkiye Direktörü Humberto Lopez, Tarım ve Orman Bakanlığı ile DSİ
Genel Müdürlüğü personeli ve basın mensupları iştirak etti. Toplantı kapsamında
‘İklim Değişikliğine Dirençli Gelecek: Etkin Taşkın ve Kuraklık Yönetimi’
başlıklı bir panel de düzenlendi.
Tarım ve Orman Bakanı
İbrahim Yumaklı, “Artık anormal meteorolojik koşullar bizim yeni normalimiz
olmuş durumda”
Tanıtım toplantısında bir
konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, küresel iklim
değişikliğinin, sadece makalelerde ya da akademik çalışmalarda değil artık
hayatımızın tam da ortasında olduğunu ifade etti. Son birkaç günde Doğu
Karadeniz de etkili olan sağanak yağışın yol açtığı sel ve taşkın felaketi
nedeniyle bölge halkına geçmiş olsun dileklerini ileten Bakan Yumaklı, iklim
değişikliği sebebiyle iki ayda düşecek yağışların kısa bir zaman dilimi
içerisinde düştüğünü ifade etti. Doğu Karadeniz’de meydana gelen taşkınlarla
alakalı bilgiler paylaşan Bakan Yumaklı, “Rize’ye Eylül ayında ortalama toplam
yağış miktarı metrekareye 265,1 mm’dir. Ancak, 24 saatlik toplam yağışlara
baktığımızda; 20 Eylül 2025 tarihinde 129,4 mm ve 21 Eylül 2025 tarihinde 116,2
mm gerçekleşmiştir. Yani bir aylık sürede gerçekleşen toplam yağış, sadece 48
saatte gerçekleşmiştir” dedi.
Akdeniz Havzasında bulunan
ülkemizde küresel iklim değişikliğine bağlı olarak anormal ve ekstrem hava
olaylarına da şahit olunduğunu belirten Bakan Yumaklı, bu yıl yağışların mevsim
normallerinin yüzde 26 ve geçen yılki yağışların ise yüzde 28 altında
gerçekleştiğini, yağış grafiğinin son beş yılda dört kez ortalamanın altında
seyrettiğini kaydetti. Artık anormal meteorolojik koşullar bizim yeni
normalimiz olmuş durumda diyen Bakan Yumaklı, son 10 yılı değerlendirdiğimizde
kuzey bölgelerimizde sel ve taşkınlar, orta kesimlerde kuraklık ve dolu, güney
ve kıyı bölgelerimizde ise orman yangınlarına karşı büyük mücadele veriyorken,
artık yeni risk algımızı yeni normallere göre önümüze koyup planlarımızı buna
göre yapar hale geldik, ifadelerini kullandı.
Can ve mal kayıplarına neden
olan taşkın ve kuraklık afetlerinin vizyoner politikalar ve geleceği öngören
fikirlerle yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Bakan Yumaklı, önümüzdeki 25
yıllık süreci değerlendirdiğimizde uluslararası ve ulusal kuruluşların
yayınladığı verilerde, Dünya ve ülkemiz nüfusunun yaklaşık %25 artacağının öngörüldüğünü
söyledi.
Ulusal Su Kurulu ve Su
Verimliliği Seferberliğinin taşkın ve kuraklık afetleriyle mücadeleye olan
katkılarından bahseden Bakan Yumaklı, suya yönelik bütün yatırımların bu iki
afete konsantre edildiğini aktardı.
Son 23 yılda su alanında
yapılan yatırımlara değinen Bakan Yumaklı, su ve sulama alanında reel
rakamlarla 3,4 trilyon lira kaynak aktararak 11 bine yakın eseri hizmete aldık
dedi. Bu yatırımlarla ülkemizin su depolama kapasitesinin %38 artırıldığı
bilgisini veren Bakan Yumaklı, 2025 yılı içerisinde 321 tesisi daha hizmete
almış olacağız, dedi.
Suyumuzu verimli kullanmak
için yapısal çalışmalarla su potansiyelimizi artırıyoruz diyen Bakan Yumaklı, su
depolama kapasitemizi 183 milyar metreküpe çıkardık. Kapalı sulama şebekesi
oranını %6'dan %38'e yükselttik. Ön ödemeli sayaçlarla su kullanımını teşvik
ediyor, suyu hacim bazlı ücretlendiriyoruz. Yapay zekâ destekli sulama
otomasyonu ile su dağıtımını akıllı sistemlerle yönetiyoruz. Atık suları
arıtarak can suyuna dönüştürüyor, tarımsal üretimde kullanılmasının önünü
açıyoruz. Sulama projelerimizin enerji ihtiyacını yerli ve temiz kaynaklarla
karşılıyoruz. Bunun için yüzer GES ve karasal GES'ler tesis ediyoruz,
ifadelerini kullandı.
DSİ tarafından kurulan Taşkın Erken Uyarı Sistemlerine (TEUS) değinen Bakan Yumaklı halkımızın taşkın ve sele karşı zamanında uyarılması konusunda önemli mesafe katedildiğini ifade etti. Halihazırda tesis edilen TEUS sayısının 533 olduğunu dile getiren Bakan Yumaklı, özellikle Doğu Karadeniz’de geçekleşen son taşkınlarda bu sistemin vatandaşlarımızın zamanında tahliyesi noktasında başarılı olduğunun altını çizdi.
‘Taşkın Tahmini ve Erken
Uyarı Merkezinin (TATUM)’ 2017 yılında Su Yönetimi Genel Müdürlüğü bünyesinde
kurulduğunu hatırlatan Bakan Yumaklı “Ulusal Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı
Sisteminin (TATUS)” geliştirilmesine yönelik çalışmalara başlandığını kaydetti.
Dünya Bankası ile birçok
konu da çalışmalar gerçekleştiriyoruz diyen Bakan Yumaklı, özellikle ‘Türkiye
Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi’ ile birlikte önemli bir kaynağın temin
edildiğini kaydederek 600 milyon dolarlık bir kaynakla ülkemizin dört bir
tarafında taşkın kontrol tesisleri inşa edeceğiz, dedi.
DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif
Balta, “Projelerin toplam yatırım bedeli yaklaşık 100 milyar TL”
Programda bir konuşma yapan
DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün taşkın
ve kuraklık hadiseleriyle mücadelesini, bütçe imkanlarıyla ve farklı finansman
seçenekleriyle sürdürdüğünü ifade etti. Dünya Bankası ile yürütülen iş
birliklerinin, DSİ projelerinin hayata geçirilmesi noktasında önemli bir
finansman desteği sağladığını kaydeden Genel Müdür Balta, ülkemizin su
kaynaklarını daha verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanmak amacıyla Dünya
Bankası ile yürütülen iş birliği kapsamında; Türkiye Sulama Modernizasyonu,
Türkiye Dayanıklı Peyzaj Entegrasyonu, Türkiye Su Döngüselliği ve Verimin
Artırılması, Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi ile Türkiye İkinci Sulama
Modernizasyonu ve Su Verimliliği projelerinin hayata geçirildiğini söyledi.
Genel Müdür Balta, yatırım
bedeli yaklaşık 100 Milyar TL olan bu projeler kapsamında yaklaşık 1 Milyon 600
bin dekar alanda sulama modernizasyonunun gerçekleştirileceğini, 23 ilde taşkın
kontrol çalışmaları yürütüleceğini söyleyerek, “Hem tarımsal üretim
desteklenecek hem de ülkemizin su yönetimi kapasitesi güçlendirilecektir” dedi.